Holistik Diş Hekimliği
Holistik – Biyolojik Diş Hekimliği Nedir?
Holistik veya Biyolojik Dişhekimliği terimi ‘insan’ organizmasını ‘biyolojik’ bir şekilde değerlendiren Diş Hekimliği alanını temsil etmektedir.
Çiğneme sisteminin tüm vücuda yakından bağlı olduğu kabul edilmekte, duyu organlarının neredeyse tamamı çiğneme sistemi etrafında düzenlenmekte ve beyin yakın çevresinde bulunmaktadır.
Beynimizde 12 adet kranial çift sinir çıkarak vücudumuza yayılır. Bunlarda 5. olan trigeminal sinir bu sinirlerin etkilediği alanların yarısını kapsamaktadır.
Uzak doğu tıbbında da kabul görmüş meridiyenler diş sisteminden de geçerler. Çiğneme işlemimiz sırasında her gün yaklaşık onbeşbin diş teması ile etkinleştirilirler. Bu meridyenlerin her biri belirli bir diş veya diş grubundan geçer. Bunlar belirli anatomik yapı ve organ bölgeleri ile ilişkilidir. Diş bölgesinde belirli bir iltihaplanma veya rahatsızlık olduğunda, meridyen tarafından yönetilen diğer bölgelerde de rahatsızlığa neden olduğu düşünülmektedir. Bu nedenle organların dengesini korumak için diş kaybının olduğu yerlere implantın uygun şekilde yerleştirilmesi çok önemlidir.
Meridyenler, sadece diş sisteminden geçmekle kalmaz aynı zamanda günlük olarak çiğneme sırasındaki diş kontağı tarafından da etkinleştirirler. Dişsizlik nedeniyle akupunktur veya refleksoloji ile dengelenmesi istenen ilişkili meridyenin dejenerasyonuna neden olur. Her diş pozisyonunun ve karşılık gelen meridyenin sağlıklı bir diş veya en azından nötr bir zirkonyum implant tarafından uyarılması sağlığımız için son derece önemlidir.
Mandibular, alt çene eklemimizin pozisyonu beyin kan dolaşımımız ve venöz boşaltılması, hem de omurgamızın statiğini etkilemektedir. Diş aşınmasına bağlı azalan dikey boyutumuzun beyin damarlarımızda sıkışmaya neden olduğu düşünülmektedir. Bu da beyne yeterli kan akımının azalması ve bazı nörolojik şikayetlerin oluşması demektir.
Beyinimizdeki toksinler ve atık ürünler geniş bir jugular, boyun damarı yoluyla boşalabilmektedir.
Beynimizin lenfatik bir sistemi olmadığında bu çok önemlidir.
Toksinlerin boşalması sırasında wifi ve elektromanyetik alan üreten cihazların kapatılması çok önemlidir.
Ağız sistemimizde olduğu gibi ağır metaller, alaşımlar, toksik maddeler, ölü organlar veya iltihaplarla yüklü başka organ veya vücut alanı yoktur. Diş hekimliği, kanal tedavisi olmuş bir diş gibi cansız bir organı vücutta bırakan tek tıbbı alandır. Bu nedenle kronik hastalıkların yaklaşık %60’ının diş kaynaklı olduğu ileri sürülmektedir.
Çiğneme sistemi bozuklukları arasındaki bağlantılara “fokal enfeksiyonlar” denir. Bu, odağın vücudun bir bölgesinde bulunduğu, ancak reaksiyonun başka bir yerde gerçekleştiği anlamına gelir. Fokal enfeksiyonları iyileştirme ihtiyacı bilgisi uzun zamandır bilinmektedir. Dişten kaynaklana enfeksiyonların kalp kapağı, eklemler gibi vücudumuzun başka yerlerinde enfeksiyona neden olur.
Biyolojik, Holistik veya Naturopatik Diş Hekimliği daha az radikal fakat aynı zamanda daha az etkili bir disiplin oluşturmuştur. Biyolojik Diş Hekimliği ile ağırlıklı olarak öznel, tekrarlanabilir ve bilimsel olarak kanıtlanmamış ölçüm prosedürleri ve tedavileri ile rahatsızlıkları azaltmaya ve sonuçları olumlu yönde etkilemeye çalışılmıştır.
Örneğin, ‘biyo uyumlu alaşımlar’ daha önce test edildikten sonra kullanılmaya başlanmış veya enfekte dişleri çekmek yerine, nöral tedavi yoluyla tedavi etmek için girişimlerde bulunulmuştur.
İltihaplı veya kemikle kaynaşmış, kök kanalla tedavi edilmiş gömük yirmi yaş dişlerinin dikkatli bir şekilde çekilmesi gerektiğinden, biyolojik diş hekimliği tedavilerinin uygulanabilmesi için deneyimli çene cerrahlarına ihtiyaç vardır.
Özellikle holistik ve biyolojik diş hekimliğinin daha önemli hale gelmesi ile hastalarımızın birçoğu Dentram Diş kliniklerinde de bu tür tedavileri istemektedir.