Ortodontik Tedavi Nedir?
Ortodonti tedavisinde amaç diş-çene-yüz bölgesini ilgilendiren bozuklukların oluşmasını önlemek, mevcut bozuklukların ilerlemesini durdurmak ve tedavi etmek, iyi bir estetik ve fonksiyon (ısırma, çiğneme, konuşma, gülme) sağlamaktır.
Diş Teli Tedavim Sırasında Nelere Dikkat Etmem Gerekiyor?
Dişlerinizin üzerine yapıştırılan tellerin (braket) kırılmadan dişlerin yüzeyinde durması tedavinin başarısı açısından önemlidir. Bu sebeple yenilen gıdalara özen gösterilmelidir. Tedaviniz süresince aşağıdaki gıdalardan uzak durmanız ya da küçük parçalara bölerek yemeniz gerekmektedir:
Sert gıdalar, kuru yemiş, sert şekerler, elma, erik, ayva gibi meyveler, cips, sakız, lokum gibi dişlere ve braketlerinize yapışabilecek, temizlenmesi zor olan gıdalar, kola gibi asitli içecekler.
Her Yaşta Ortodontik Tedavi Yapılabilir Mi?
Evet yapılabilir. Yaygın olarak bilinen ortodontinin sadece çocuklara uygulandığıdır. Oysa dişlerin yer değiştirilmesi her yaşta mümkündür. Yani isterseniz 8 yaşındaki çocuğunuzun çıkmayan dişleri tedavi ile sürdürülürken aynı anda sizin de dişlerinizin arasındaki boşluklar ortodontik tedavi ile kapatılabilir. Ortodontik tedavinin yaş olarak üst sınırı yoktur. İhtiyacı olan bireylere her yaşta uygulanabilir. Siz erişkinler için diş renginde braketler olduğunu gibi aynı zamanda braketlerin dil tarafından yapıştırılarak tedavi olduğunuzu gizlemek de mümkün.
Çoçuğum Geceleri Parmak Emiyor Dişlerine Zarar Verir Mi?
Kötü alışkanlıklar dediğimiz parmak emme, yalancı emzik kullanımı, biberon kullanımı, tırnak yeme v.b alışkanlıklar çocuk 3.5 yaşına geldiğinde halen devam ediyorsa mutlaka bıraktırılmalıdır. Devam etmesi halinde bu alışkanlıkların yarattığı etkiler kalıcı hale gelir ve çocuğun ciddi ve uzun süreli ortodontik tedavi görmesi gerekir. Parmak emme bu alışkanlıklar içinde en zor bıraktırılandır. Çocuğunuzda parmak emme teşhis ettiğinizde bir ortodontistin kontrolüne girmenizde yarar var.
Çocuğum Gece Uyurken Horluyor Ve Gün İçinde De Ağzı Açık Duruyor, Dişlerinde Bazı Bozulmalar Olduğunu Görüyorum Bağlantı Olabilir Mi?
Evet. Burnunda soluk alıp vermede güçlük çeken kişiler otomatikman ağızlarından solunum yapmaya başlayarak burunlarındaki problemi kompanse etmeye çalışırlar. Ağız solunumu yapan bireylerde sıklıkla ortodontik sorunlar da meydana gelmektedir. Bu yüzden kulak burun boğaz doktoru ve ortodontist kontrolünde olmanız gerekmektedir.
Ortodontik Tedavinin Süresi Nedir?
Vakanın durumuna, hastamızın yaşına bağlı olarak 6 ay ile 36 ay arasında değişebilir.
Tedavi Sırasında Ağrı Veya Hassasiyet Olacak Mı?
Tellerin takıldığı ilk günler yanakların ve dudakların iç yüzeylerinde hafif tahriş ve dişlerde çiğneme sırasında ağrı olabilir. Şikayetlerinizin derecesi ne olursa olsun en fazla 10 gün içerisinde ağzınızda tel olduğunu hissetmeyeceksiniz.
Dişlerim Düzeldikten Sonra Tekrar Bozulabilir Mi?
Dişleriniz düzeldikten sonra telleriniz diş yüzeylerinden çıkartılacaktır. Bu işlemin ardından size mevcut durumu koruması amacı ile pekiştirme aygıtları uygulanacaktır. Eğer bu aygıtlar size önerilen sürelerde kullanılmazsa ve uzun süre kontrole gelinmezse dişlerinizin tekrar bozulma ihtimali vardır.
Dişlerimi Düzelttirmezsem Ne Gibi Problemlerle Karşılaşabilirim?
Dişlerinizdeki düzensizlikler yaşınız ilerledikçe daha şiddetlenecektir. Yani uzun dönemde dişlerinizin görünümü sizi daha çok rahatsız eder bir hal alacaktır.
Dişlerinizin düzgün kapanmıyor olması, çene eklemlerinize normalden daha fazla baskı gelmesine sebep olup, uzun dönemde ağız açıp kapama kısıtlamaları, çene kilitlenmesi gibi problemlere yol açabilir.
Dişlerinizdeki düzensizlikten dolayı diş araları ve bazı yüzeyleri daha zor temizleneceğinden, çürük oluşumu düzenli diş dizisi olan bir bireye göre daha fazla olacaktır.
Dişlerimde (Çocuğumun Dişlerinde) Ortodontik Problemi Nasıl Teşhis Edebilirim?
Dişlerin temizliğine hassasiyet gösterilirse leke kalması mümkün değildir. Leke diye bahsedilen renkleşmeler aslında çürük başlangıç alanlarıdır.
Ortodontik Tedavi Dişlerimin Çürümesini Hızlandırır Mı?
Dişlerin üzerine yerleştirilen tellerin girintili çıkıntılı yüzeyleri yiyeceklerin birikimine oldukça elverişli alanlardır. Eğer dişler doğru fırçalanmazsa, ortodontik tedavi sırasında diş çürüme ihtimali söz konusu olabilir.
Tedavi Amacı İle Bazı Dişlerin Çekilmesi Gerekiyormuş, Diş Eksiltmenin Sakıncası Var Mı?
Ortodontik tedavi amacı ile diş çekilmesi hastalarımızın velileri tarafından çoğunlukla istenmemektedir. Halbuki diş çekimi kararı, dişlerin çene kemikleri üzerine yerleştirilemediği durumlarda tedavi sonucunun daha başarılı, elde edilen sonucun daha kalıcı olmasını sağlar.
Ortodontik Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
- Metal braketler ile sabit tedavi
- Seramik braketler ile sabit tedavi
- Lingual (dişlerin arka yüzlerinden uygulanan) tedavi
- Şeffaf plaklar (Invisalign) ile uygulanan tedavi
- Hareketli tedavi
Dişlerin Yapı Maddesi Nedir?
Dişlerimiz; mine, dentin, sement ve pulpadan (diş özü) oluşur.
Mine: Vücuttaki en sert maddedir. Dişi en dıştan koruyucu bir katman olarak çevreler. İçinde sinir hücreleri olmadığı için duyarlı değildir. % 97’si kalsiyum tuzlarından oluşur. Diş minesi altıgen “apatit” kristalleri şeklinde düzenlenmiştir.
Minenin yapısına giren kalsiyum tuzları, organik diş maketi üzerinde yavaş yavaş çökelerek birikir ve kristalleşir. Bu birikme, ana rahminde iken başlar. Anne, gebelik süresince bazı ilaçlar alırsa veya çocuk mine teşekkülü sırasında bir hastalık geçirirse mine birikimi aksaklığa uğrayabilir. O zaman dişler sarı, gri veya kahverengi olur. Bazen de eksik (hipoplazik) teşekkül eder.
Dentin: Minenin altındaki tabakadır. Yetiskin bir insan dişinin % 75’ini oluşturur. Kemikle aynı yoğunluğa sahip olmasına rağmen ısıya ve dokunmaya duyarlıdır. Gerektiğinde içerdiği tamir hücreleri ile yeniden dentin dokusu oluşturabilirler. Dişin asil kitlesini dentin (filDişi) tabakası oluşturur. Dentin, taç kısmında mine; kök kısmında sement ile örtülüdür. Dentin canlı bir yapıdır ve % 70’i mineral tuzları; % 20’si organik madde ve % 10’u da sudan oluşur. Dentinde çok sayıda kanalcık içerir. Bu kanalcıkların içi, diş özü sınırındaki dentin yapıcı hücrelerin uzantıları olan iplikçiklerle doludur. Dentin yapan hücrelere “Odontoblast” denir. Dentin kanalcıklarının milimetre karede sayıları 10.000’e. yaklaşır. Diş, dolgu veya kaplama yapılmak için oyulur veya küçültülürse bu kanalcıklar açığa çıkar ve o zaman soğuk, sıcak, tatlı ve ekşiden ağrı duyulur.
Pulpa (Diş özü): Dişin orta kısmına ve burada bulunan yumuşak dokuya verilen addır. Kökün ucuna kadar devam eder. Bu kısımda kan damarları yer alır ve bu damarlar sayesinde dişi enfeksiyondan korunur ve daima aktif halde kalır. Aynı zamanda pulpada aşırı duyarlı sinir hücreleri bulunur ve bu hücreler sayesinde sıcak, soğuk ve basınç gibi duyular hissedilir. “Pulpa” adı da verilen diş özü, dentin tarafından oluşturulan bir odacık içinde yerleşen kılcal atar ve toplar damarlar; duyu sinirleri ve bütün bu yapıları koruyan bir destek dokusundan oluşur. Diş özünün diş çevresi dentin yapıcı hücrelerle (odontoblast) kuşatılmıştır. Bu hücreler, çürük ve diğer zararlı etkenlere karşı, dişi koruyan kale muhafızlarına benzer. Herhangi bir nedenle oluşan çürüğe karşı dentin yapıcı hücreler üstün gelirse bu hücreler diş özü kalesini dentinle çevreler; eğer yenik düşerlerse diş özü açılır ve iltihaplanır. Bu olayın gerçekleşmesi genç insanların diş özünde daha yoğundur.
Sement: kökün etrafını kaplayan kemiksi bir tabakadır, çok incedir. Diş kökünün çene kemiğine tutunmasını sağlar. % 65’i inorganik maddedir. Bazen kök etrafında ve kök ucunda aşırı sement birikebilir. Buna “Hipersemontoz” denir.